Sex Hikayeleri

3 sene önce - Admin Ekledi - 1068 Kez Okundu

Nasıl yarrak yenir öğrettiler – Sikiş hikayesi

Nasıl yarrak yenir öğrettiler – Sikiş hikayesi

Neredeyse akşam olmak üzereydi, “Eyvah geç kaldım, anam bütün kemiklerimi kıracak!” dedim. Durmuş ağa telaşlandığımı görünce, “Merak etme birşey olmaz, sen eve git hadi!” dedi. Koşarak eve doğru giderken biraz ilerde annemi gördüm. Annem beni görünce kızıp bağırmaya başladı. Yanına varınca dövecek sandım. Tam o sırada arkamdan bir ses, “Hele dur bacım, ne yapıyorsun?” dedi. Bu Durmuş ağanın sesiydi, “Kızın önüne itler çıkmış, korkmuş sinmiş oraya, ben kurtardım kızcağızı!” dedi. Ben de evet anlamında başımı sallayınca, bu sefer annem telaşla, “Bir şeyin var mı kızım?” diye sarılıp sevmeye başladı. Durmuş ağa, “Ekrem’e selam söyleyin!” deyip gitti. O akşam yatağımda Durmuş ağanın sikini, beni okşamasını, ilk boşalmamı düşünerek uyudum.Sabah oyalanıp, öğleye doğru anneme, “Suya gideyim mi?” diye sordum. “Kızım köpekler saldırır, akşam babanla gidersiniz!” dedi. Ama ben Durmuş ağayı görmeliydim, dünkü zevkten sonra tekrar o duyguyu yaşamak istiyordum. “Anne, elime sopa alırım, bir de arka açıklıktan giderim!” dedim. Annem, “Kızım o yol çok uzak olur, yorulursun!” deyince, “Olsun!” deyip annemi ikna ettim. Ama köpek falan olmadığını bildiğimden kestirmeden dere kenarına indim. 5-6 sefer ettim, ama Durmuş ağa gelmedi. Acaba geç mi geldim diye düşündüm. Ertesi gün sabah yine suya gittim, ama Durmuş ağa o gün de yoktu. Acaba birdaha gelmeyecek mi, onu memnun edemedim mi gibi cahilce düşüncelere kapılmıştım.Aradan 4 gün geçmişti. Her Çarşamba kasaba pazarına giderdik. Bazen ben evde kalır, ev işlerini yapardım. Babam annemle sabah erkenden ufak kardeşimi de alıp, pazara, bahçeden toplanan sebzeleri satmaya gittiler. Ben de evdeki işleri elimden geldiğince yapıp, dereye su doldurmaya gittim. Bir de baktım Durmuş ağa derenin kenarında dikilmiş bekliyor, hemen yanına gittim. Ben yanına varır varmaz hiç konuşmadan beni sıkıca kavrayıp, aşağı eğilerek dudaklarıma yapıştı. Öptükten sonra, “Özledin mi beni minik orospum?” dedi. Ben utangaç bir tavırla başımı salladım. Durmuş ağa kaşlarını çatıp, “Konuşsana kız!” deyip kıçıma şaplak attı. “Evet, özledim!” dedim. Bir kahkaha attı, “Canın çekti değil mi küçük yosma? Sikimin bağımlısı olacaksın, peşimde dolanacaksın demiştim sana! Söyle bakayım, canın çekiyor değil mi beni?” dedi.Ben öylece bakarken Durmuş ağa tekrar kaşlarını çattı, ben de hemen, “Evet Durmuş amca!” dedim. “Bundan sonra yalnızken bana Durmuşum diyeceksin, sikicim diyeceksin, amcığımın sahibi diyeceksin, erkeğim diyeceksin! Benleyken açık saçık konuşacaksın, hepsini öğreteceğim sana! Şimdi söyle bakayım, ne çekiyor benim küçük yosmamın canı?” dedi. “Şeyy… Beni öpmeni, sevmeni… Bir de… Hani boşalttın yaaa, ondan!” deyip, utanarak başımı önüme eğdim. Durmuş ağa hemen beni kollarımdan tutup çalılıkların arkasına götürdü. Önceden hazırlık yapmıştı belli ki, çünkü yere bir kilim sermiş, yiyecek içecek getirmişti.Hemen pantolonunu ve üzerini çıkarttı, sadece atleti vardı üzerinde. “Hadi yavrum, sen de soyun da hizmet et erkeğine!” dedi. Utanıyordum, ama o ne derse yapmaktan da kendimi alamıyordum. Soyunup, üzerimde sadece küçücük donumla kilimin üzerine kıvrılıp oturum. Yanıma sokulup oturdu ve dudaklarıma yapıştı. Biraz öpüştükten sonra getirdiklerini yemeye başladık. Durmuş ağa sürekli beni okşuyor, minik göğüslerimi sıkıyordu. Bu sırada siki kalkmış, göbeğine değiyordu. Sonra beni ayağa kaldırıp kasıklarımı ve göbeğimi öpmeye başladı. Biraz sonra da donumu aşağıya çekip, ayak bileklerime kadar indirdi. Sonra bağdaş kurup oturdu, beni de kucağına oturttu. Bu sırada donum ayağımdan tamamen çıktı. Artık küçücük bedenimle onun kucağındaydım, yarağı bacaklarımın arasında kalmıştı.Dudaklarıma yapıştığı anda, elleri ile kasıklarımı ve göğüslerimi okşuyordu. Bacaklarımın arasındaki siki amıma sürtünüp duruyordu. Bütün vücudumu ateş bastığını hissedebiliyordum, hoş bir duygu bütün bedenime yayılmaya başlamıştı. Durmuş ağa işini çok iyi biliyordu. Dudaklarımı bırakıp, boynumu yüzümü öpmeye başladı. Sonra minik göğüslerimi sırayla ağzına alıp bırakmaya başladı. Elleri boş durmuyor, sürekli beni okşuyor, göğüslerim yalanıp öpülüyor, yarağı amıma sürtünüyordu. Ben kendimden geçmiş bir şekilde ona sarılmış, “Ohhhhhh, ahhhhh!” diye inlemeye başlamıştım. Sonra elimi tutup sikine götürdü, sikini okşattırdı. Ben sikini okşarken, Durmuş ağa kulağıma birşeyler söylemeye başladı. Sözleri beynime kazınıyordu. Söylediklerini söylememi istiyordu, o ne isterse söylüyordum. O da elini amıma atıp okşamaya başladı. Bir süre sonra titreyerek boşalıyordum. O anda, “Hadi sana öğrettiklerimi söyle!” deyince, ben de, “Durmuşum sik beni, koy amıma erkeğimmmm!” deyip, inlemeye başladım. Sonra kucağına yığılıp kaldım.Durmuş ağa beni usulca yere uzattı. Kendisi de üzerime doğru uzanıp, öpüşmeye başladık. Yaşadığım hazzın verdiği duygu yoğunluğu ile deli gibi öpüşüyordum. Bu durum hoşuna gitmiş olacak ki, “Aferin küçük yosmama, iyi öğrendin öpüşmeyi, çok iyi bir orospu olacaksın sen, minik yosmam benim!” dedi. Sonra öperek boynuma, oradan da göğüslerime indi. Bu sırada kazık gibi olmuş siki amıma baskı yapıyordu. Beni sürekli öpüp okşaması ve amıma sürtünen siki, benim tekrar kıvranmama neden oluyordu. Bu duyguları yeni tadıyordum, ama çok hoşuma gidiyor, kendimi uçuyor gibi hissediyordum. “Hadi söyle, ne istiyorsun!” dediğinde, “Ye beni erkeğim, sev, öp, yala heryerimi, amımı sik, sikicim ol!” diye inlemeye başladım.Durmuş ağa hafif doğrulup sırıttı. Gözlerimin içine bakarak, “Bak şimdi minik yosmam, yarağımı amına sokup seni sikeceğim!” dedi. Sikini gövdesinden kavrayıp yavaş yavaş amımın deliğine sürtmeye başladı. “İlk olduğu için acıyacak, ama sonra alışırsın!” dedikten sonra yarağının ucunu deliğimin ağzına dayayıp yüklenmeye başladı. Ama sikinin kocaman kafası minik amımdan içeri bir türlü girmiyordu. “Fındık kadar amın var orospu, ama yaracağım o küçük amını, çaresi yok!” dedikten sonra bir eliyle göğüslerimden iyice bastırıp, diğer eliyle sikini sıkı sıkı tutup sikinin kafasını deliğim hafif hafif gezdirmeye başladı. Sonra bir anda belini ileri doğru itmesi ile beynimde şimşekler çaktığını hissettim. İnanılmaz bir acı ile, “Çok acıyor çıkart, kurbanın alayım, çıkart Durmuş amca, yandım!” diye bağırmaya başladım. O anda kendimden geçmişim.Bir süre sonra kendime geldiğimde, kalçalarım Durmuş ağanın dizlerinin üzerinde, incecik belimden elleri ile kavramış, belini sürekli ileri geri oynatıp duruyordu. Amımın acısı biraz hafiflemişti, ama halen canım yanıyordu. Gözlerimi açtığımı görünce, “Ayıldın mı yosmam? Bak yardım küçük amını! Ohhhhhh!” diye inledi. Kafamı kaldırıp bacak arama doğru baktım, amımın üst tarafında bir şişlik oluşmuş, amımın dudakları iki tarafa ayrılmıştı. Sikin yarısından fazlası içime giriyor, sonra başı haricinde tekrar geri çıkıyordu. Girip çıkarken de, amımın iki küçük dudağı da sikle beraber bir içeri katlanıyor, bir dışa bükülüyordu.Durmuş ağa bacak arama baktığımı görünce, “Görüyormusun küçük orospu, erkeğin amına koyuyor, patlattım kızlığını, ohhhh, artık benin karım oldum!” dedi. “Canım yanıyor, sevmedim ben bunu!” dedim. Durmuş ağa, “Merak etme alışırsın minik orospu, hele bir iki kere daha sikeyim seni, sik manyağı olursun!” dedi. Bu sırada sürekli sikini sokup çıkarıyordu amıma. Her giriş çıkışında sikinin tüm hatlarını içimde hissedebiliyordum. Biraz sonra belimi bırakıp, minik göğüslerimi yoğurmaya, sıkmaya başladı. Bu sırada temposunu artırıp, artık içime daha hızlı gidip geliyordu. Biraz zevk alıyordum, ama duyduğum acı ve yanma daha fazlaydı. Durmuş ağa, “Ohhhh, daracıksın orospu, amının içi hem sıcak hem dar, ohhhh, sikim bayram ediyor küçük amcık!” diye sayıklamaya başladı. Artık kendinden geçmişçesine girip çıkıyordu. Amım kocaman bir yarağın istilası altındaydı. Duyduğum haz artmaya başlamıştı, ama amımın yanması ve sızısı geçmiyordu.”Fındık kadar amını dölleyeceğim senin, tohumlarım gezecek içinde küçük yosma!” diye mırıldanmaya başladı. Bir süre sonra da, “Al sana ağanın dölleri orospu! Ahhhh, bitirdin beni!” diye bağırıp, bütün gücü ile üzerime yüklendi ve göğüslerimi sımsıkı sıkıp durdu. İçime birşeylerin aktığını hissettiğim anda beynimde bir şimşek çaktı, müthiş canım yanmıştı, Durmuş ağa sikini dibine kadar sokmuş, kasıkları bana yapışmıştı. Duyduğum acıdan tekrar bayılacağım zannettim. Durmuş ağanın ise gözleri kaymıştı, yüzünde büyük bir mutluluk ifadesi vardı.Sonra üzerimden kalkıp doğruldu, bu sırada siki de yavaşça amımdan çıktı. O an amım rahatladı. Durmuş ağa kenara doğru uzandığında siki gözüme ilişti, üzeri kırmızı ve beyaz olmuştu, dizlerinin üzeri de biraz kan olmuştu. Kendimi biraz toplayıp bacak arama baktım, amımdan dışarıya doğru kanla karışık döller süzülüyordu. Vücudumun sıktığı yerleri kıpkırmızı olmuştu. Durmuş ağa, “Ağanın dölleri süzülüyor amından, çok tatlıydı, bundan sonra benimsin artık, seni sikip sikip amını götünü döllerimle dolduracağım, döllerimi içireceğim sana minik yosmam benim!” diye söylendi. İçim bir tuhaf oldu, kendimi farklı hissediyordum.Zaman su gibi akmış, vakit öğlen olmuştu. Durmuş ağa derede sikini yıkayıp geldi, “Git sen de amını güzelce yıka bakalım!” dedi. Biraz zor da olsa ayağa kalkıp, derede amımı yıkadım. Ama bacaklarımı bir türlü birleştiremiyordum. Amımın dudakları kıpkırmızı idi ve halen şiş duruyordu. Yanına döndüğümde, beni kilimin üzerine sırt üstü yatırdı. Telaşlandım, “Durmuş amca ne olur sikme beni, çok acıyor, sikini ağzıma alayım, öyle mutlu edeyim seni!” dedim. “Merak etme, bu gün daha sikmeyeceğim seni! Beni çok mutlu ettin, o yüzden bir hediye vereceğim sana! Şimdi sıkma kendini, aç bacaklarını iyice!” dedikten sonra, kafasını bacak arama sokup, amımı yalamaya başladı.Bundan inanılmaz zevk alıyordum. O ise şapırtılar çıkartarak amımı yalıyor, deliğime dilini sokup çıkartıyordu. Her saniye aldığım zevk artıyordu. Amımı yalamaya ara verip, “Hadi söyle!” dedi. “Ye beni ağam, kurban olayım sana, sikicim benim, erkeğim, amımın sahibi!” diye inledim. Biraz sonra da ayaklarımla kafasını sıkıştırıp, inleyerek boşalmaya başladım. Müthiş bir andı, çok mutluydum, amımın acısını bile unutmuştum. Sonra vücudumu salıverdim. “Hoşuna gitti mi?” dediğinde, sadece başımı sallayabildim.Biraz dinlendikten Sonra toparlandık. “Cumartesi gene görüşürüz!” deyip beni öptü, eşyalarını da alıp uzaklaştı. Ben de suları alıp eve gittim. Salondaki sedire zar zor uzandım, amım halen biraz sızlıyordu. Bugün başıma gelenleri düşündüm. Daha bu yaşımda sikilmiş, kadın olmuştum, amım ilk kez yenmiş, harika bir duygu yaşamıştım…