Sex Hikayeleri

2 sene önce - Admin Ekledi - 1154 Kez Okundu

Komşumun Zayıf Kocası

Komşumun Zayıf Kocası

Selamlar ben Halide, İstanbul’da yaşayan, 41 yaşında, evli ve 2 çocuklu bir kadınım. Eşimle severek evlendik. İlk evlendiğimizde sex hayatımız fena değildi, ama zamanla iyice azaldı ve son yıllarda da kocamın isteksizliğinden dolayı tamamen bitti.

Biz kadınlar aramızda kocalarımızdan bahsederken, konu sekse geldiğinde ben hep susuyordum. Komşum ve yakın arkadaşım Esra patavatsızlığı ile tanınıyordu. Esra, kocasının iri siki ile onu her gece en az iki kez sikip haşat ettiğini, kendisi yeter demese kocasının sabaha kadar sikmek istediğini ballandıra ballandıra anlatıp, adeta hepimize nispet yapıyordu. Hayret ettiğim şey ise, kocası Ali’nin aslında kısa boylu ve sıska biri olmasıydı. Böyle bir adamın o şekilde sikebileceğine hiç ihtimal veremiyordum.

Bir akşam Esra’lar bizi çay içmeye çağırdı. Yedik içtik sohbet ettik, ama benim aklım başka yerdeydi. Çaktırmadan sürekli Ali’nin önüne bakıyordum. Doğrusu Esra’nın o iri dediği sikiyle Ali’yi bağdaştıramıyordum. Biz Esra ile çayları tazelemek için mutfağa geçtik. Kendimi tutamadım ve “Esra, gerçekten Ali’nin aleti büyük mü?” diye sordum. O da, “Evet, neden sordun?” dedi. “Hiç belli olmuyor da ondan!” dedim ve gülüştük. Ama Esra her zamanki patavatsızlığı ile, “Çok merak ediyorsan gösterebilirim!” diye takılınca utancımdan nar gibi kızardım. Konu orda kapandı…

Ertesi gün kahvaltıdan sonra kocam işe gidince, Esra’dan bir mesaj geldi. Mesajı açtığımda şok olmuştum. Esra, “Merak ediyordun, al sana Ali’nin aleti! Dediğim kadar varmıymış?” diye yazıp, bir yarak resmi göndermişti. Çocuklarım evdeydi, telaşla hemen kapattım mesajı. Ama yalan yok, aklım resimde kalmıştı. Çocukları oynamaları için aşağıya, sitenin bahçesindeki oyun parkına gönderdim. Çocuklar evden çıkar çıkmaz telefonumu aldım ve resmi incelemeye başladım. Hakikaten de iri kalın bir yaraktı ve kocamınki ile karşılaştırmak gerekirse o kocamınki Çük gibi kalıyordu.

Ben resme bakarken Esra’dan bir mesaj daha geldi, “Cevap vermedin, ne oldu? Ali’nin aletini görünce dilini mi yuttun? Yoksa resme bakıp küçük Halide’yi tokatlamaya mı başladın?” diye yazmıştı. Yine patavatsızlığı üstündeydi. Ben de, “Çocuklar evdeydi, anca indiler aşağıya oynamak için!” diye yazdım. Esra, “Ee, Ali’nin aleti nasıl ama? Abartmamışım değil mi?” diye yazınca, ben de, “Alet müthiş, ama Ali’nin olduğunu nerden bileyim, internetten indirmediğin ne malum?” diye yazdım.

Çok geçmeden Esra yeni bir resim gönderdi. Yine şok olmuştum. Bu resimde Esra’nın da Ali’nin de yüzü tanınıyordu ve Ali sırtüstü yatmışken Esra onun yarağını ağzına almıştı. Ağzına almış dediğim, sadece yarağın kafası anca sığıyordu ağzına. Ben resme hayretle bakarken, “Şimdi inandın mı?” diye yazdı. Ben de artık onun gibi patavatsızlaşmıştım, “İnandım inandım! Ama daha ağzına sığmıyor, amına nasıl alabiliyorsun? Eminim yarısı anca giriyordur!” diye yazdım.

Esra, “Bu göndereceğim resme iyi bak!” yazıp bir resim daha gönderdiğinde şaşkınlığım daha da arttı. Orospu o koca yarağı köküne kadar almıştı. “Valla helal olsun sana!” diye yazdım. Şaşkınlığım geçmeden, “Bu da bir şey mi!” diyerek bir resim daha gönderdi. Bu sefer de yarağı köküne kadar götüne almıştı. Esra’yı gıcık etmek için, “İyi güzel de, bunların fotomontaj olmadığını nerden bileyim?” diye yazdım. Bunu üzerine Esra, “Bu videoya da inanmazsan, biz sikişirken gel başımızda dur!” yazıp bir video göndermişti. Galiba Esra’yı iyi kızdırmıştım.

Videoyu oynattım, ama ağzım açık seyrediyordum. O sıska dediğim Ali resmen Esra’yı inlete inlete sikiyor, o koca yarak köküne kadar Esra’nın amına girip çıkıyordu. Sadece sikişmeleri değil, sikişirken argo konuşmaları da ilginçti. Videoyu sonuna kadar seyredemeden Esra bir video daha gönderdi. Heyecanlanmıştım. Büyük bir merakla hemen ilk videoyu kapatıp yeni geleni açtım. Bunda da Ali Esra’yı götten sikiyordu. Hemde ne sikme! Domaltmış, bitmez tükenmez bir enerjiyle ve şaklata şaklata sikiyordu! Böyle bir yarakla sikilmeye ne am dayanırdı, ne göt! Esra’nın dediği gibi, resmen haşatını çıkarıyordu!

Ağzım açık videoyu seyrederken, elim de külodumun içine girmiş, deli gibi masturbasyon yapıyordum. Esra masturbasyon yaptığımı tahmin etmiş olmalıydı ki, “Fazla tokatlama küçük Halide’yi, hadi sana kolay gelsin! Bye! :)” diye yazdı. İnkar edecek bir durumda değildim, sadece, “Tşk” yazıp yolladım ve videoya bakarak masturbasyonuma devam ettim. Ali’nin o şekilde beni siktiğini hayal ederek de müthiş bir Orgazm yaşadım…

O günden sonra Esra ile bu konu birdaha açılmadı, ama ben her vakit bulduğumda o videolara bakıp masturbasyon yapıyordum. Hatta kafamda kendimi Ali’ye siktirme düşüncesi bile oluşmaya başlamıştı. Ama ya Ali istemezse? Ozaman bırak sadece Ali’ye rezil olmayı, bunu Esra’ya anlatması halinde tüm apartmana rezil olurdum. En kötüsü de, birdaha ne kocamın yüzüne bakabilirdim, ne de Esra’nın. Bunu yapacaksam, Ali’nin de beni sikmek istediğinden emin olmam gerekiyordu.

Ali’nin kendi işyeri vardı, ayakkabı satışı ve tamir işi yapıyordu. Yeni modeller geldiğinde Esra bana hep söylerdi, “Git bir bak!” diye. Birgün yine yeni modeller geldiğini söyleyince, “Tamam, bugün bir ara gider bakarım, ayakkabıya ihtiyacım vardı zaten!” dedim. Hazırlanıp gittim. Ali’nin nabzını yoklayacaktım. Altıma diz hızasında bir etek, içime de özellikle amımı gösteren şeffaf tülden bir tanga külot giymiştim. Üstümde de yakası cömertçe açık bir gömlek ve pardesü vardı.

Dükkana girdiğimde Ali ilgilendiği müşterileri bırakıp benim yanıma geldi. Hoşgeldin Hoşbulduk muhabbetinden sonra, yeni modellere bakmaya geldiğimi söyledim. Beni orta sıradaki rafların oraya götürdü. “Bunlar yeni geldi!” deyip, bana küçük bir tabure ve bir ayakkabı çekeceği verdi. Ayaklı aynayı da yaklaştırıp, “Sen baka dur, ben şu müşterilerle ilgileneyim!” diyerek gitti…

Müşteriler gitmiş, dükkanda yalnız kalmıştık. “Pardesünü ver askılığa asayım istersen, rahat et!” deyince çıkarıp verdim. Astı geldi tekrar yanıma. Ben taburede oturmuş bir halde ayakkabıları denerken göğüslerimi sergilemek için özellikle eğilip doğruluyordum. Arada sırada da çaktırmadan Ali’nin önüne bakıyordum. Nitekim az sonra Ali’nin önü kabarmaya başladı. Her denediğim ayakkabıdan sonra Ali’nin yarak sanki biraz daha irileşiyordu. Sonunda, belli olmasın diye Ali bir elini cebine sokmuştu.

Bir başka çift ayakkabı daha denedim. Ayakkabıları giydikten sonra ayağa kalkıp, aynanın karşısında bir sağa bir sola dönüp, yandan önden arkadan nasıl görünüyor diye bakıyordum. Ama aynı zamanda da aynadan Ali’nin önüne kaçamak bakışlar atıyordum. Evet, Ali’nin cebindeki eli hareket ediyordu. Güya bana belli etmeden yarağıyla oynuyordu.

Tekrar tabureye oturup, bir ayağımı Ali’ye doğru kaldırdım ve “Bu modeli beğendim, ama sanki biraz büyük geldi, ne dersin?” dedim. Ali hemen, “Bakayım!” deyip önüme çöktü. Ayağımı eline alıp, ayakkabıyı birkaç kez ayağımdan çıkarıp tekrar giydirdi. Ayağımı yere koyup, “Bu iyi, öteki ayağını uzatır mısın?” dedi. Öteki ayağımı kaldırırken bacaklarımı biraz araladım. Ali sanki ayağımdaki ayakkabıya bakıyormuş gibi yapıp, ayakkabı hakkında birşeyler anlatırken sürekli küloduma bakıyordu. Gördüğü manzara hoşuna gitmiş olmalıydı ki, ayağımdaki ayakkabıyla oyalandıkça oyalanıyordu.

Sonra ne olduysa, aynı modelin bir numara küçüğünü verip, “Al bir de bunları dene, için rahat etsin. Benim az bir işim var!” deyip arkaya gitti. Ayağa kalkıp nereye gittiğine baktığımda tuvalete girdiğini gördüm. Yoksa tahmin ettiğim şeyi mi yapacaktı? Emin olmak için sessizce tuvaletin önüne gittim. İçerden garip sesler geliyordu. Anahtar deliğinde anahtar takılı olduğundan birşey göremedim. Ama yanılmamıştım, Ali tuvalette kendini tamin ediyordu. Yakalanmamak için geri gidip tabureye oturdum. Biraz sonra Ali de yanıma geri geldiğinde önündeki kabarıklık kaybolmuştu. Bir önceki denediğim ayakkabıları satın alıp dükkandan ayrıldım.

Bir sonraki haftasonu kocam İstanbul dışına gitti. Kocam iş sebebi ile bazen şehir dışında olduğundan, market alışverişlerine genellikle Esra ile giderdik. O gün de yine Esra ile markete gittik. Alışveriş yapıp eve dönecekken Ali gelip bizi arabası ile alıp eve getirdi. Hatta benim poşetleri mutfağa kadar da taşıdı. Giderken de, “Herhangi bir şeye ihtiyacın olursa, çekinme ara!” dedi. Teşekkür edip yolladım, ama aklım yine bu sıska adamın yarağına takılmıştı. O gün yine Ali’nin Esra’yı siktiği videoyu izleyerek masturbasyon yaparken aklıma bir fikir geldi.

Ertesi gün Ali’yi arayıp, ayakkabı dolabını temizlerken birkaç ayakkabının boyaya ve topuk değişimine ihtiyaçı olduğunu söyledim. Ali, “Yaparım! Esra bugün annesine gidecek, Esra’yı annesine bıraktıktan sonra uğrarım!” dedi. Hemen çocukları giydirip, oynamaları için sitenin oyun bahçesine gönderdim. Ben de üzerimdeki eşofmanları çıkarıp, üzerime sadece arkası ipli bir tanga ve üstüne de kısa bir gecelik giyip beklemeye başladım.

Nihayet aşağıda Ali’nin arabası göründü. Az sonra da kapının zili çaldı. Dürbünden baktım, Ali idi. Yüksek sesle, “Eşşek sıpaları, yine ne oldu?” diye bağırarak kapıyı açtım. Ali beni o halde görünce donup kalmıştı. Ben de numaradan donup kalmış gibi yaptım. Geceliğimin önünün açık olduğunu sonradan fark etmişim gibi geceliğime çeki düzen verip, “Kıyafetim için kusura bakma Ali, senin bukadar erken uğrayacağını tahmin edemedim, benim çocuklar geldi sanmıştım! Geç buyur içeri!” dedim. Ali kekeleyerek, “Önemli değil, ev hali!” deyip içeri geçti, ama şokta gibiydi.

Kapıyı kapatıp, portmantoya döndüm. Alttaki kapağı açtım ve adeta Ali’nin önüne domalırcasına eğilip, dolaptan iki çift ayakkabı çıkarıp yere koydum. “Bir iki tane daha olacaktı…” deyip o pozisyonda ayakkabı arıyormuşum gibi oyalanıyordum. Arkamda duran Ali’nin hiç sesi çıkmıyordu, o anda götüme odaklandığından adım gibi emindim. Ben de hiç istifimi bozmadan, “Altta değilmiş, üst dolapta herhalde…” diyerek doğruldum, üst dolabın kapağını açıp ayaklarımın üstüne yükselerek aramaya başladım. Yukarıya uzanınca geceliğim de yukarı toplanmış, götüm kabak gibi meydana çıkmıştı.

Ali birden kolumu tutup, “Yeter lan orospu! Önce dükkanda delirttin, şimdi de burada!” deyip beni kendine döndürüdu ve dudaklarıma yumuldu. İstediğime kavuşmak üzereydim. Yalandan biraz karşı koysam da, fazla uzatmadım ve Ali’ye karşılık verdim. Beni kendine yapıştırdı. Elleri götümün yanaklarını yoğururken, dudaklarımı, boynumu, boğazımı deli gibi öpüyordu…

Koridorda biraz yiyiştikten sonra beni kucakladığı gibi yatak odama götürdü. Geceliğimi çıkarıp beni yatağa uzattı, göğüslerimi emmeye başladı. Bir elini de tangamın içine daldırmış, çoktan sulanmış amımı parmaklıyordu. Sonra birden tangamı çıkarıp, kocamın hiç yapmadığı bir şey yaptı. Amımı deli gibi yalıyor, klitorisimi ağzına alıp emiyordu. Ben artık kopmuştum ve daha beni sikmeden ilk Orgazmımı olmuştum.

Çabuk olmalıydık, çocuklar gelebilirdi. Ali’yi itip, kemerini açıtım, pantolonunu indirdim. Boxerini de indirince o meşhur aletiyle tanıştım. Gerçeği, resim ve videodaki görüntüsünden daha heybetliydi. Yalayıp, ağzıma alabildiğim kadarını emiyordum. İyice kudurtmuştum Ali’yi, “Yeter lan orospu!” diyerek beni yatırdı. Bacaklarımı ayırıp, tek hamlede içime daldırdı o koca yarrağını. Esra haklıymış, amımı yara yara girmişti içime. İki çocuk doğurmama rağmen yakmıştı içimi, sanki ilk defa kızlığım bozulmuş gibiydi.

Git gel yapa yapa iyice açtı amımı. Sonra da pozisyondan pozisyon soka soka ve inlete inlete 15-20 dakika sikip yeniden Orgazm etti beni. Ben, “Hadi, boşal artık, çocuklar gelir şimdi!” demesem sikmeye devam edecekti. Sonunda böğüre böğüre boşaldı ve pelte gibi döllerini doldurdu içime. Yarağını içimden çıkarmadan dudaklarımı öpüp, göğüslerimi yoğuruyordu. “Ali nolursun git artık, valla şimdi çocuklar gelir, acıkmışlardır!” dediğimde içimden çıktı. Ama tam o sırada da kapı çaldı.

“Hiç sesini çıkarma Ali, ben çocukların karnını doyurup göndereyim. Sen de giyinip gitmeye hazırlan!” deyip, külodumla geceliğimi giyip yatak odasından çıktım. Giderken kapıyı Ali’nin üstüne kilitledim, bazen çocuklar yatak odasına dalıveriyorlar diye. Çocukları mutfağa alıp, birer sandviç hazırladım. Ellerine de birer meyve suyu verip, oynamaya devam etmeleri için tekrar aşağıya gönderdim. Pencereden bakıp çocukların aşağıya indiğini görünce rahatlamıştım.

Ali’yi de göndermek için yatak odasının kapısını açtım. Ama Ali halen çırılçıplak yatıyordu. Yarağını yeniden kaldırmış ve bana sırıtarak sıvazlıyordu 🙂